Kayyum atamaları, Kürt halkının yıllar boyunca mücadeleyle elde ettiği yerel yönetim kazanımlarına bir darbe olarak karşımıza çıkıyor. Belediye eş başkanlarının ve meclis üyelerinin görevden alınması, sadece hukuki bir ihlal değil, aynı zamanda halkın iradesine yönelik açık bir saldırıdır. Ancak bu durum, halkın örgütlü gücünü ve seçilmiş temsilcilerinin sorumluluk bilincini yitireceği anlamına gelmemelidir.
Görevden uzaklaştırılan belediye eş başkanlarının ve belediye meclis üyelerinin halkın iradesinden aldığı sorumluluk aynen devam etmektedir. Bu süreçte, fiziksel bir belediye binasına, iş makinalarına ya da resmi bir kuruma sahip olmadan da halkın hizmetinde olunabileceği unutulmamalıdır.
Belediyesiz belediyecilik, önceki dönem yerine kayyum atanan Van Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Mustafa Avcı’nın bu anlayışla halktan kopmadan, halkın içinde ve halktan aldığı yetkiyi önemseyerek, yerel üretimi teşvik eden projeler geliştirmesiyle somut bir örnek oluşturmuştur. Onun bu çabaları, halkın yerel yönetimde sadece hizmet bekleyen bir konumdan çıkarak, hizmetin doğrudan bir parçası haline gelmesine öncülük etmiştir.
Toplumsal Dayanışmayı Güçlendirmek
Belediye eş başkanları ve meclis üyeleri, dayanışmayı esas alarak halka hizmet etmeye devam edebilir. Halkın örgütlü gücüyle ihtiyaç sahiplerine yardım, ortak üretim projelerinin teşvik edilmesi ve sosyal yardımlar sağlanabilir. Bu dayanışma, sadece bireysel yardımları değil, toplumu bir arada tutan kolektif bir ruhu besleyecektir.
Kooperatifleşme ve Yerel Üretim Ağları
Yerel ekonomiyi canlandırmak ve halkın kendi ayakları üzerinde durmasını sağlamak adına:
- Kooperatiflerin kurulması: Köylülerin, çiftçilerin ve esnafın üretimlerini değerlendirebileceği platformlar oluşturulabilir.
- Üretim ve dağıtım kanalları: Tarım ürünlerinden el sanatlarına kadar birçok yerel ürün için pazar ağları organize edilebilir.
- Kendi kendine yeten topluluklar: Yerel üreticilere yönelik teşvikler ve desteklerle, halkın dışa bağımlılığı azaltılabilir.
Örneğin, tarım ürünlerinin satışı için online pazar yerleri kurulabilir veya yerel festivallerle bu ürünlerin tanıtımı sağlanabilir.
Eğitim ve Kültürel Faaliyetler
Görevden alınan temsilciler, halkın bilinçlenmesi ve kültürel değerlerin yaşatılması için öncülük edebilir. Özellikle anadil eğitimi, kültürel etkinlikler ve çocuklar ile gençlere yönelik programlar organize edilmelidir. Eğitim, sadece akademik bilgi değil, aynı zamanda
toplumsal dayanışma bilincini de artırmalıdır.
Yerel Hizmetlerin Alternatif Yollarla Sağlanması
Belediye hizmetlerinin aksadığı durumlarda, bu hizmetler halkın öz gücüyle yeniden organize edilebilir:
- Altyapı ve temizlik hizmetleri: Gönüllü işbirliğiyle köy ve mahallelerin temizliği, su ve kanalizasyon gibi temel hizmetlerin devamı sağlanabilir.
Şeffaflık ve Katılımcı Yönetim Mekanizmaları
Belediye eş başkanları ve belediye meclis üyeleri, halkın güvenini koruyarak, tüm süreçlerde şeffaf bir yönetim anlayışı sergilemelidir. Gelir ve giderlerin halka açıklandığı bir yapı, halkın desteğini güçlendirecek ve dayanışmayı artıracaktır.
Alternatif Model: Kendi Ayakları Üzerinde Duran Bir Toplum
Belediyesiz belediyecilik, yalnızca bir kriz yönetim süreci değil, aynı zamanda halkların kendi geleceğini belirleyebileceği bir modeldir. Bu model, dış müdahalelere rağmen halkın örgütlü gücüyle kendi sorunlarını çözebilmesi için bir fırsattır. Görevden alınan belediye eş başkanları ve meclis üyeleri, halkın desteğini arkasına alarak şu ilkelerle hareket etmelidir:
- Toplumun kolektif iradesine dayalı karar mekanizmaları geliştirmek.
- Kaynakların israf edilmediği, şeffaf bir yönetim anlayışı benimsemek.
- Halkın yaşamını doğrudan etkileyen projelere öncelik vermek.
Bu perspektif, yerel yönetimden mahrum bırakılan toplumların çaresizlikle değil, dirençle ve yenilikle cevap verebileceğini göstermektedir..
Sonuç
Kayyumlar, bir arada yaşayan halkların iradesine yapılan bir müdahaledir. Ancak halkın iradesi gasp edilemez bir güçtür. Belediyesiz belediyecilik, bu gücü yeniden örgütlemek ve hizmete dönüştürmek için tarihsel bir fırsat sunmaktadır. Belediye eş başkanları ve meclis üyeleri, halkla el ele vererek kayyumlara karşı alternatif bir yönetim modeli geliştirme sorumluluğunu üstlenmelidir. Bu model, yalnızca bugünün sorunlarını aşmayı değil, geleceğin özgür ve örgütlü toplumunu kurmayı hedeflemelidir.