Kurulduğu günden bu yana saha içi ve dışında Kürt halkının takımı olmayaı başarabilen Amedspor, yükselişine devam etmek için son virajda. Adından, daima ‘Bir kulüpten daha fazlası’ diye bahsettiren Amedspor, önümüzdeki haftalarda Süper Lig’e evet ya da hayır maçlarına çıkacak!
TFF 2’nci Lig Kırmızı Grupta toplamda 81 puan ve 47 averaj ile muhteşem bir sezon geçirerek şampiyon olan Amedspor TFF 1’inci Lig’e ses getiren bir giriş yapmıştı. Lig yükselten Amedspor, hızlı bir şekilde yönetimden teknik heyete, oyuncu kadrosundan oyun stiline her şeyiyle değişim yolu izledi.
Yeni bir slogan ‘İSTİFA’
TFF1 1’inci Lig’de ilk kez mücadele eden Amedspor’da şu ana dek işler yolunda gitmiyor desek yanlış olmaz. Şuana dek oynanan 29 maçta 10 galibiyet 13 beraberlik ile sahada ayrılan Amedspor’da toplamda 6 maçta yenilgi ile ayrıldı. 29 maçta maç paşına puan oranı 1.48 olan Amedspor bu maçların 11’inde gol yemezken 11 maçta ise hiç gol atamadı. Taraftarların esas üzerinde durduğu, eleştirdiği kısım burası. Şampiyon olduğu geçen sezonda 36 maç oynamış, 2.25galibiyet oranı yakalamıştı. Aynı zamanda 16 maçta gol yemezken sadece 6 maçta gol atamamıştı. Oynanan oyun karşısında sezon sonunda 73 gol atıp kalesinde sadece 26 gol görmüştü. Bütünü ile pozitif bir sezon geçiren takımda sezon başı teknik heyetten oyunculara ve yönetime her kademenin değişmesi en başta soru işaretlerini beraberinde getirmişti. Değişim durumu özellikle oyunculara şu ana dek negatif anlamda yansırken taraftarlarda ise Amedspor’da ilk kez süreklilik gösteren yeni olan bir sloganı açığa çıkardı; ‘İstifa’
Değişim sezonu
TFF 1’inci Lig’e yükselen Amedspor’da daha önce kulüp başkanlığı yapan Selahattin Yıldırım’ın yerine Aziz Elaldı seçilmiş ve daha ilk günden Yıldırım’a sevgi mesajları yağarken Elaldı’ya ise alışamayan ya da alışmak istemeyen bir taraftar kitlesi açığa çıkmıştı. Bu durum özellikle Yıldırım’ın taraftarlar ile olan samimi bağlarından kaynaklanıyordu. Öte yandan Elaldı yönetiminin başarısız serüveni yeni kurulla birlikte başkanlığı kısa sürede devretmesine neden oldu. Elaldı, TD görevine getirdiği Ersun Yanal ile başarısız ilk dönemin sebepleri kabul edildi ve ikisi de yerini devretti. Yeni yapılan kongrede Başkanlığa Burç Baysal seçilirken TD görevine ise yine bilinen bir isim Servet Çetin getirildi. Çetin dönemi de taraftarları şu ana dek memnun edecek seviyeye gelmiş sayılmaz. İki TD ve başkanın değiştiği ve şu an 29 haftasında olan Amedspor 7 averaj ve 43 puanla liderin 15 puan gerisinde 8’inci sırada yer alıyor. İkinci ile arasındaki puan farkı ise 9. Küme düşme hattı ile arasındaki puan farkı yine aynı. Öte yandan başarısız sezonun tamamını teknik heyete bağlamak hakkaniyetli bir yaklaşım olmaz çünkü şampiyonluk sezonu ve öncesinde sürekli değişimlere şahit olmuştuk. Peki sürekli değişim olmasına rağmen Amedspor neden eski ruhunu kaybediyor? Taraftarları sürekli ‘İstifa’ sloganına iten sebepler neler? Bunlardan bahsetmek için öncelikle Amedspor’un kurulmasından bugüne oluşan taraftar dinamiğini diğer takımlardan ayıran özelliklerini irdelemek gerekir.
No Pasaran!
Kurulduğundan bugüne 7 kez ismi değişen takımın son ismi Amedspor oldu. Amedspor ismi alındıktan sonra dönemin Diyarbakır kayyumu her ne kadar destek karşılığında ismin değişiminden vazgeçilmesi gerektiğini iletmesine ve sosyal medya da karalama kampanyası başlatılmasına rağmen isim aynı kaldı ve Amedspor taraftar sayısını tarihte görülmemiş bir şekilde arttırdı. Amedspor’la birlikte kurulan yeni taraftar grubu Barikat ırkçılığa ve cinsiyetçiliğe karşı var oldu. Bunun en belirgin göstergesi de aynı anda kurulan kadın taraftar grubu Mor Barikat’tır. Mor Barikat taraftar grubunun çağrısı ile oluşturulan ‘Küfürsüz Tribünler’ birçok takım taraftarları tarafından örnek gösterilmişti.
Tribünde ‘No Pasaran’ ana sloganını kullanan Barikat grubu antifaşist özelliklerini en açık şekilde göstermişlerdi. Öte yandan kurulan ve sayısı fazla olan taraftar grubu Direniş oldu. “Sevgi İçin Barış, Barış İçin Direniş” sloganını kullanan Direniş grubu taraftarları daha sonra ikiye bölünmüş ve ‘UltrAmed’ taraftar grubu kurulmuştur. Belirgin taraftar grupları bunlar olsa da daha sonra kurulan ‘Azadî’ taraftar grubu gibi birçok gruplaşma oluşmuştur. Sadece Diyarbakır’da değil dünyanın her yerinden taraftar kazanan ve Türkiye’de ‘3 büyükler’ diye bilinen İstanbul takımları ile taraftar sayısını neredeyse eşitleyen Amedspor, isim değişikliğinin ilk sezonunda Türkiye Kupası’nda Çeyrek Finale yükselme başarısı göstermişti. Ancak sonrasında düşmeyen ama aynı zamanda yükselemeyen bir Amedspor’u hemen hemen 9 yıl izledik. Ta ki 2023 yılına dek. Bu 9 yılda görünen oydu ki Amedspor’un taraftar grupları arasında her ne kadar çeşitli gruplar olsa da söylemde ve pratikte birliktelik söz konusu. Çoğu takımda görülmeyen bu durum TD ve yönetimlerin sürekli değişimine de yol olan bir durum söz konusu. Her yeni gelen yönetim ve TD taraftar yapısını istifa ederek veya anlaşmalı ayrılarak öğreniyordu. En son ‘mağdurları’da Yanal ve Elaldı oldu.
‘MES QUE UN CLUB’ ‘
Amedspor’un isim değişikliğinden kurulan yeni taraftar gruplarına ve taraftarlar arasında birliğe değinirken aslında bir kimliği işaret ettik. Amedspor isim değişikliği gerçekleştikten sonra kurulan Barikat taraftar grubu ve oradan kadınların oluşturduğu Mor Barikat Taraftar Grubu’nun başlattığı ‘Küfürsüz Tribün’ projesi ve sonrasında oluşan ‘Barış grubu’ Direniş taraftar grupları, Azadi ve dahası birçok taraftar grupları Amedspor’un kimliğini yansıtıyor. Ancak kabul edilmelidir ki her taraftar grubu ve takım gibi Amedspor’da sürece bağlı bir şekilde değişiklik gösteriyor. Ama bunların ötesinde Şampiyon olup büyük ses getiren Amedspor’a içeriden ve dışarıdan müdahaleler olduğu herkesçe görüldü. TFF’nin ilk kez en resmi düzeyde maç takibine gelmesi, ırkçı grupların sürekli ‘İstiklal Marşı ve saygı duruşu’ antipropagandası, şampiyonluk ilk 11’in de köklü değişime gidilmesi ve birbirine yabancı bir kadro ile sezona başlanılması işaret ediyor ki Kürtlerin Barcelona’sı olan Amedspor’a taraftar müdahalesi olmasaydı Espanyol’a dönüşecekti. (Katalanların en bilinen iki takımı olan Barcelona ve Espanyol La Liga’da mücadele ediyor olup, Barcelona daha çok Katalan kimliğine sahip çıkarken Espanyol ise orada yaşayan İspanyolların buluşmasıyla oluşan bir takım haline geldi) Barcelona’nın Nou Camp stadyumunda yazan sloganda şöyle bir ifade geçiyor; ‘MES QUE UN CLUB’ ‘Bir Kulüpten Daha Fazlası’ Amedspor şampiyonluğa giden yolda bu sloganı sık sık kullanmış ve kimliğini oradan var etmişti. Tamda bu sebeplerden ötürü Barikat’tan Direniş’e her taraftar grubunun kendi Barcelona’sına daha çok sahip çıkması gerektiği sonucu ortaya çıkıyor.
Barış Çağrısı ve Demokratik Lig
Amedpsor’un önünde 10 maçlık bir periyod var. Şu ana dek oynanan oyunla kıl payı ligde kalabilir ki yeni lig atlayan bir takım için başarılı sayılabilecek bir sonuç olur. Ama unutulmaması gereken şey Amedspor, sıradan bir kulüp değil daha fazlası. O nedenden ötürü analizini iyi yapıp son 10 maçta ikinci ile arasında olan puan farkının azlığını görüp Play OFF’a oynamalı ve Süper Lig’i hedeflemeli. Kaldı ki taraftarlar üzerlerine düşen her sorumluluğu yerine getirip gün geçtikçe Türkiye’nin sayılı takımlarına denk düşecek bir yükseliş yakalamışken destekledikleri takımdan da bunu beklemeleri en doğal haklarıdır. Her deplasman maçında linçe uğrayan Amedspor, geçmişe nazaran barış çağrısı ile birlikte oluşan daha demokratik bir lig ortamında maçlarını oynamanın rehavetini iyi değerlendirip eski ruhunu yakalamalı ve gerekli tartışmaları taraftarların beklediği sezon sonundaki Süper Lig’e yükselme kutlamasından sonra gerçekleştirmelidir.