Muşlu kanaat önderi Kadım Aşiretler Federasyonu gibi oluşumların Kürtlere dair inkar ve asimilasyon politikalarına hizmet ettiğini söyledi.
Muşlu kanaat önderi Zabit Eker, Kadim Aşiretler Federasyonu’nun düzenlediği toplantıda aşiretçiliğe karşı olduğunu belirterek, burada aşiret adına değil, kadim halkın bir bireyi olarak bulunduğunu ifade etti. Akrabalık ilişkilerine önem verdiğini vurgulayan eker, aşiret yapısına karşı olduğunu dile getirdi.
Merkezi Van’da bulunan Kadim Aşiretler Federasyonu, 10 Ekim 2024 tarihinde Muş’ta bir toplantı düzenledi. Federasyon Başkanı Rasim Aslan, yaptığı konuşmada devlet ile aşiretler arasında bir köprü kurmayı hedeflediklerini ve aşiret kültürünü yaşatmak amacıyla bu oluşumu hayata geçirdiklerini söyledi. Ayrıca, bölgedeki aşiret temsilcileri ve kanaat önderleriyle sürekli istişare halinde olacaklarını belirtti.
Toplantıda söz alan Zabit Eker, Mezopotamya’daki aşiretlerin tarihi ve kültürel bir gerçeklik olduğunu, geçmişte halk için büyük mücadeleler verdiklerinin altını çizerek şu sözleri sötledi; “Aşiretler, zulme ve zalimliğe karşı durarak mazlum halkın isyanlarına öncülük etti. Ayrıca Kürtler Cumhuriyet’in kuruluşuna kadar olan dönemdeki savaşlarda cephelerde en önde yer aldı ve canlarıyla büyük bedeller ödedi.”
Malazgirt savaşını hatırlatan Eker, “Malazgirt zaferini organize eden yetkililer, Kürtlerden bahsetmeyerek bir yok sayma politikasını benimsemişlerdir. Oysaki Alparslan ordusu defalarca denemesine rağmen başarısız olmuş, zafer elde edilememiştir. Taki Kürt beylerinden ve aşiretlerinden yardım isteyene kadar. Kürtlerin desteğini alarak Malazgirt zaferini elde etmiştir. Bu zaferde bu kadar bedeller ödeyen kadim bir halkı yok saymak bu gibi oluşumların bakış açısıdır. Biz bu oluşumun içiresinde bulunamayacağımız gibi buna karşı olduğumuzu bir kez daha belirtmek istiyoruz” diyerek tepkisini dile getirdi.
Kadim Aşiretler Federasyonu gibi yapıların Kürtlerin varlığına zarar verdiğine dikkati çeken Eker, “Kürtler yüzyıllardır Ret, inkâr ve asimilasyon politikalarına maruz kalmış ve bu günümüze kadar devam etmiştir. Bu gibi oluşumlar Kürtlere karşı işlenen inkâr ret ve asimilasyon politikalarına hizmet eden yapılardır. Bu oluşumlar Kürt ve aşiretlerin isimlerini kullanarak zulmün yanında yer alma çabasına girmişlerdir. Bilinmesi gerekir ki bu halk kimsenin arka bahçesi değildir. Hiç kimsede bölge aşiretlerini kendi şahsi çıkarlarına ve emellerine hizmet edecek bir basamak olarak görmesinler.
Bizler bu halkın özgürlüğünü ve onurunu her şeyin üzerinde tutarak, yolumuza mazlumların yanında zalimlerin karşısında yer alarak devam edeceğiz. Hiç kimsenin baskısına boyun eğmeyeceğimizi tekrar hatırlatmak isterken böyle oluşumlarda yer almayacağımızı ve buna her zaman karşı olacağımızı belirtmek isterim” Diyerek salonu terk etti.