Güney New Mexico’daki Carlsbad Mağaraları Milli Parkı’na atılan bir mısır cipsinin mağarada oluşturduğu küf, bu özel yeraltı ortamında yaşayan minik mikropları ve böcekleri etkiledi.
ABD‘deki bir milli parktaki mağarada yere düşen bir paket mısır cipsi, orada yaşayan canlıların “dünyasını değiştiren” bir dizi olayın başlangıcını oluşturdu.
Mağaradaki yoğun nem nedeniyle yumuşayan işlenmiş mısırın tuzlu lokmaları, tabanda ve yakınlardaki mağara oluşumlarında küf oluşumuna neden oldu.
Küf, Güney New Mexico‘daki Carlsbad Mağaraları Milli Parkı’ndaki bu özel yeraltı ortamında yaşayan minik mikropları ve böcekleri etkiledi.
Park yetkilileri, sosyal medyada paylaştığı gönderide “Mağaranın ekosistemi üzerinde büyük bir etkisi oldu” dedi; mağarada yaşayan cırcır böceklerinin, akarların, örümceklerin ve sineklerin kısa sürede organize olup yabancı maddeyi yiyip dağıttığını, esasen kirliliğin yayıldığını açıkladı.
Park bekçileri her yıl ziyaretçilerin geride bıraktığı tonlarca çöpü topluyor
AP‘nin aktardığına göre, ambalaj, Kuzey Amerika‘daki hacim bakımından en büyük tek mağara odası olan Büyük Oda‘da park bekçilerinin yaptığı düzenli taramalarda bir korucu tarafından tespit edildi.
New Mexico’daki bu yeraltı harikalar diyarından Nevada‘daki göl kıyılarına, Büyük Kanyon boyunca uzanan kollardan Florida’daki lagünlere kadar, park bekçileri ve gönüllüler, ziyaretçilerin ardından benzersiz ekosistemlerin tehlikeye atılmasını önlemek için her yıl ziyaretçilerin geride bıraktığı tonlarca çöpü topluyor.
Ulusal Park Hizmetleri’ne göre, her yıl 300 milyondan fazla kişi ulusal parkları ziyaret ediyor ve bu ziyaretler yaklaşık 63,5 milyon ton çöp üretiyor. Bunları çoğu çöp kutularına ve geri dönüşüm konteynerlerine gitse de atılan atıştırmalık poşetleri ve diğer döküntüleri toplamak için Leave No Trace gibi kuruluşların gönüllüleri çalışmalarını sürdürüyor.
Parkın tarihi yeraltı mağarasına yiyecek sokmak yasak, ancak bazen bu uyarılar dikkate alınmayabiliyor veya dikkatlerden kaçabiliyor.
Mağara küfü diş fırçalarıyla temizlendi
Ambalaj paketi bulunduktan sonra mağara uzmanları işe koyuldu ve yakındaki mağara oluşumlarına da yayılan küf ve mantar diş fırçalarıyla temizlendi.
Oregon Üniversitesi’nde emekli profesör olan Robert Melnick, egzotik küf ve mantarların üreme alanı haline gelen tarihi ahşap merdiven de dahil olmak üzere Carlsbad Mağaraları’nın bu sorunu gelecekte nasıl yönetebileceğine dair önerilerde bulunan bir rapor hazırladı ancak “İnsanlara yeraltının, mağaraların çok, çok hassas bir doğal ortam olduğunu sürekli hatırlatmanın dışında bunu nasıl izleyeceğinizi tam olarak bilmiyorum” dedi.
‘Küçük eylemler geri dönüşü olmayan hasarlara yol açabilir’
Leave No Trace eğitim ve öğretim direktörü JD Tanne de pek çok kişinin “her şeyi tertemiz tutmanın” gerekliliğinin farkında olabileceğine ancak bunun her zaman eyleme dönüşmediğine veya küçük eylemlerin – hatta bir parça çöp bırakmanın bile – kırılgan bir ekosistemde geri döndürülemez hasara yol açabileceğinin anlaşılmadığına dikkat çekti: “Eğer birisi bu ortamların korunmasında kişisel bir çıkar hissetmiyorsa, kuralları ciddiye almayabilir”
Mağaralara karşı “saygılı davranılması” yönündeki çağrılar Carlsbad’ın her yerine dağıtılmış tabelalarda yer bulurken, park bekçileri de yeraltına inmeden önce ziyaretçilere yönlendirmelerde bulunuyor ve her biletin arkasında yapılması ve yapılmaması gerekenler hatırlatılıyor.
“Ancak bazen farkındalık ile kişisel sorumluluk arasında bir kopukluk olabiliyor” diyor Tanner.
Dünyanın dört bir yanındaki mağara ortamlarını yıllarca inceleyen mikrobiyolog Diana Northup, Carlsbad Mağaraları’nın ana koridorunda insanların geride bıraktığı her şeyi kaydetti. Mısır cipsi paketiyle ilgili “Bu, çok sayıda örnekten sadece biri” diyen Northup, yoğun sezonda herhangi bir günde 2.000’e kadar insan mağaralarda gezindiğine, bunlarla birlikte saç ve deri parçalarının da dağıldığına dikkat çekti:
“Bu yüzden sonuçlar çok kötü olabilir. Ama madalyonun diğer yüzü de şu: Mağaraları korumanın tek yolu insanların onları görebilmesi ve deneyimleyebilmesidir. En önemli şey, insanların mağaralara değer vermesini ve onları korumak istemesini sağlamanız ve bunun için neler yapabileceklerini onlara bildirmenizdir.”
BajarHaber ve Bajar TV yayın platformları özellikle doğa, kent ve toplum ilişkilerini ele alan haber içeriklerini takip etmekte ve üretmektedir. Bu doğrultuda yerel yönetimlerin veya bilim kuruluşların örnek projelerini mercek altına almakta ve toplumun kentleşme ile birlikte nasıl doğru temelde yada zarar vermeden bir yaşam kurabileceğine dair içerikler üretmeyi hedeflemektedir. Bir taraftan iklim krizi ve diğer taraftan da talan zihniyetine kurban edilen kentlerin sorunlarına sadece eleştiren bir çerçevede değil aynı zamanda alanında uzman akademisyenlerden destek alarak çözüm gazeteciliği ile sorunlara yaklaşmayı hedefliyor.