‘Kıyıdayız’ hareketinin başlattığı ve ülkenin dört bir yanından çevrecilerin dahil olduğu basın açıklamasında kanun koyucular ve kanun uygulayıcılara seslenilerek, “Kıyılar hepimizin ortak yaşam alanıdır! Anayasa ve Kıyı Kanunu’nu Uygula” denildi.
Van Çevre Tarihi Eserleri Koruma ve Geliştirme (ÇEVDER) ve Kıyıdayız Hareketinin öncülüğünde Van Gölü sahilinde basın açıklaması yaptı. Sahilde yapılan basın açıklamasında konuşan Van ÇEVDER Başkanı Ali Kalçık, “Bugün yine Türkiye’nin dört bir yanındaki kıyılarda bir arada, hepimiz KIYIDA’yız! 18 Mayıs’ta ilan ettiğimiz kuruluşumuzun ardından, tüm yaz sezonu boyunca hem yerellerimizdeki kıyı ekosistemi tahribatı ve işgallerine karşı mücadelemizi, hem de birleşik mücadelemizle Türkiye kıyı politikalarını etkileme çabamızı sürdürdük. Bugün burada ve Türkiye’nin pek çok yerinde eş zamanlı olarak çok temel hukuki, kamusal, toplumsal talebi dile getirmek için buluştuk: Anayasa ve Kıyı Kanunu’nu Uygula!” ifadelerini kullandı.
‘Yasalar açık; kıyılar özel mülkleştirmeye konu edilemez’
Kıyıların ciddi ölçekte işgal altında olduğunu dile getiren Kalçık, “İnsanlar olarak denize ve kıyılara ulaşamıyoruz. İşgal diyoruz, çünkü Anayasa’nın 43. maddesi ve Kıyı Kanunu’nun özellikle 5. ve 6. maddeleriyle; kıyıların kullanımında kamu yararının gözetilmesinin zorunlu olduğuna ve herkesin kıyılara serbest şekilde erişmesinin güvence altına alındığına bir kez daha dikkat çekmek istiyoruz. Kıyı hareketleri olarak, güvencemizi yasalardan alıyor, kamusal haklarımızı savunuyoruz. Yasalar açık; kıyılar özel mülkleştirmeye konu edilemez, ticarileştirilemez ve tamamen özgür bırakılmalıdır” talebinde bulundu.
‘Kıyı kanununu uygulayın!’
Türkiye’nin uzun süredir, özellikle 22 yıllık AKP – MHP iktidarı döneminde, hukukun her düzeyde terk edildiği, Anayasa’nın ve pek çok kanunun uygulanmadığı bir süreçte olduklarını vurgulayan Kalçık, “Tam da bu nedenle, adaleti, hukuku savunuyor ve kıyılardaki tahribatı ve işgali ortadan kaldırmak için, Anayasa ve Kıyı Kanunu’nu Uygula diyoruz!”
Kalçık, daha önce de açıklamada bulundukları ve kamunun da yakından takip ettiği, ÇŞİDB’nin “Kıyılar Halkındır” ismiyle lanse ettikleri projesinde, pek çok yeni “halk plajı” açılacağı ve bu kıyıların bir anonim şirket olan MUÇEV tarafından işletileceği açıklamasına dikkat çekerek, “Sadece bu örneğe bakıldığında dahi, kamu kurumlarının bile yasalara uymaktan ne kadar uzak kaldığı, sermaye temelli politikalar nedeniyle, halkın kamusal haklarının bir bir ellerinden alındığını görüyoruz. Bizler Türkiye’deki tüm kıyı hareketleri olarak, birleşik gücümüzle bu gidişata dur diyoruz. En temel yurttaşlık talebimizi bir kez daha haykırıyoruz: Anayasa ve Kıyı Kanunu’nu Uygula” çağrısını yaptı!
DSİ, Karayolları, Valilik, Jandarma, Polis Kampı vb. kurumların işgali dışında yerler de ekonomik ve siyasi gücü olanlar tarafından işgal edilerek kıyı kanunu ve kıyı kenar çizgilerinin ihlal edildiğini ifade eden Kalçık, “Sahiller gasp edilmiştir. Yasada; duvar, moloz, tel, çit çekilemez denilmesine rağmen bu erkler yasayı ihlal ederek canlıların denize ulaşmasını engellemişlerdir. Bir diğer konu ise kıyılar kadar önemli olan sulak alanların tahrip edilmesi konusudur. Türkiye’deki sulak alanların beşte biri Van Denizi havzasında bulunmaktadır. Ancak bu sulak alanların imara açılması, yol yapılması, tarım alanına tahsis edilmesi veya yeşil alanlarda milyonlarca metreküp dolgu malzemesi doldurularak Millet Bahçesi yapılması talan ve işgalin bir diğer örneğidir” dedi.
‘Kimse ekonomi gücünü kullanarak kıyıları işgal edemez’
Kalçık son olarak; “Van Denizini besleyen akarsuların işgal edilmesi, derelerimize evsel atıkların ve kanalizasyonların bağlanması, yaşanan canlı organizmaların zarar görmesine yol açıyor. Derelerimize zarar verilmesi sonrasında dünyada başka bir örneği olmayan uçan Van Balığı özellikle üreme döneminde büyük zararlar ve tahribatlarla karşı karşıya kalıyor. Bunun gibi nice zarar ve tahribatlar derelerimizin kirletilmesi sonucunda yaşanmaktadır. Bundan dolayı diyoruz ki kıyılar tüm canlılarındır, kimse nüfuzunu, ekonomik ve siyasi gücünü kullanarak kıyıları işgal edemez, parselleyemez ve ele geçiremez.”