IUCN’nin(Dünya Doğayı ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği) güncellediği ‘Kırmızı Liste’ye göre, türleri tehdit altındaki ağaç sayısı, tehlike altındaki tüm kuşların, memelilerin, sürüngenlerin ve amfibilerin toplam sayısının iki katından fazla.
Dünya Doğayı ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği‘nin (IUCN) “Tehdit Altındaki Türlerin Kırmızı Listesi”nde yapılan son güncellemeye göre, tüm dünyadaki ağaç türlerinin üçte birinden fazlası artık yok olma tehlikesi altında.
Bu yıl, var olan ağaçların çoğunluğu listeye eklendi. IUCN, değerlendirilen 47 bin 282 türden en az 16 bin 425’inin yok olma tehlikesi altında olduğunu duyurdu. Bu, ağaçların IUCN Kırmızı Listesi’ndeki türlerin dörtte birinden fazlasını oluşturduğu anlamına geliyor.
Tehdit altındaki ağaç sayısı, tehlike altındaki tüm kuşların, memelilerin, sürüngenlerin ve amfibilerin toplam sayısının iki katından fazla. Dünya genelinde belirli türdeki ağaçların yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olan ülke sayısı ise 192.
Kırmızı Liste Ortağı olan Uluslararası Botanik Bahçeleri Koruma kuruluşunda küresel ağaç değerlendirme uzmanı olan Dr. Malin Rivers, bu kapsamlı değerlendirmenin ağaçların korunmasına ilişkin ilk küresel resmi sunduğunu söyledi:
“Çalışma, 1.000’den fazla ağaç uzmanının dahil olduğu küresel bir çaba. İnsanları ve gezegeni desteklemek için yerel, ulusal ve uluslararası ağaç koruma eylemlerini ölçeklendirmek için birlikte çalışmaya devam etmemiz gerekiyor.”
Ağaçların kaybı, tüm yaşamı tehdit ediyor
Ağaçlar, karbon, su ve besin döngülerinin yanı sıra toprak oluşumu ve iklim düzenlemesinde önemli bir rol oynayarak dünyadaki yaşam için temeli oluşturuyor. Birçok ekosistemin tamamlayıcı bir unsuru olarak ağaçların kaybı, binlerce başka bitki, mantar ve hayvan için de büyük bir tehdit oluşturuyor.
Kırmızı Liste’de yer alan 5 binden fazla tür inşaatlarda kereste olarak kullanılırken, 2 binden fazla tür ise ilaç, gıda ve yakıt amaçlı kullanılıyor.
Kew Kraliyet Botanik Bahçeleri‘nde koruma değerlendirmesi ve analizi alanında kıdemli araştırma lideri olan Dr. Eimear Nic Lughadha, “Ağaçların ekosistemler ve insanlar için önemi göz önüne alındığında, Küresel Ağaç Değerlendirmesi’nin önemini ne kadar vurgulasak az. Her üç ağaçtan birinin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu gösteren bu korkutucu istatistiğin acil eyleme teşvik edeceğini ve koruma planlarına bilgi sağlamak için kullanılacağını umuyoruz” diye konuştu.
İklim değişikliği en büyük risk faktörlerinden
Ormanlara insan müdahalesinin yanı sıra iklim değişikliği de ağaçları giderek daha fazla tehdit ediyor; özellikle deniz seviyesinin yükseldiği ve daha sık görülen fırtınaların risk oluşturduğu tropik bölgelerde.
IUCN’ye göre, tehdit altındaki türlerin en yüksek oranı ada ülkelerinde. Bu bölgelerdeki ağaçların, kentsel gelişim veya tarımın yanı sıra istilacı türler, zararlılar ve hastalıklardan kaynaklanan ormansızlaşmaya karşı özellikle savunmasız olduğuna dikkat çekiliyor. .
Dünyadaki en büyük ağaç çeşitliliğine ev sahipliği yapan Güney Amerika’da ise değerlendirilen 13 bin 668 türden sadece 3 bin 356’sının veya yüzde 25’inin neslinin tükenme tehlikesi altında olduğu bulundu.
Ancak Dr. Nic Lughadha, bu düşük oranın Güney Amerika için mutlaka bir kazanç olmadığını söyledi: “Bu oranın artacağı kesin çünkü Güney Amerika’daki birçok ağaç türü henüz bilim için tanımlanmadı ve bilim için yeni olan ağaç türlerinin neslinin tükenme tehlikesi altında olma ihtimali çok yüksek.”
‘Harekete geçmemek için hiçbir mazeret yok’
Küresel Ağaç Değerlendirmesi’nin büyük bir kısmını finanse eden Fondation Franklinia‘nın genel müdürü Jean-Christophe Vié, dünyadaki ağaçları etkileyen yok olma krizine etkili bir şekilde müdahale etmek için nerede harekete geçmemiz gerektiğini bildiğimizi belirtti.
Harekete geçmemek için hiçbir mazeret olmadığını belirten Vié, şunları söyledi:
“Ağaçlar iklim değişikliğine karşı kolay bir çözüm olarak görülüyor ve her yere ağaçlar dikiliyor; ancak yeniden ormanlandırmanın yapılma şeklinin büyük ölçüde iyileştirilmesi , türlerin çeşitlendirilmesi ve tehdit altındaki türlerin ağaç dikme planlarına dahil edilmesi gerekiyor. Hükümetler ve ormancılık departmanları, şirketler ve ağaç diken herkes bunu kolayca yapabilir ve hem iklim değişikliği hem de biyolojik çeşitlilik krizleriyle mücadele ederek hızlı bir şekilde olumlu etki yaratabilir.”
IUCN, bu yeni değerlendirmenin doğanın bozulmasını tersine çevirmek için yapılacak eylemleri yönlendirmede benzersiz bir araç olarak kullanılabileceğini umuyor .
Kaynak Yeşil Gazete