Demokratik Kurumlar Platformu, Batman’da bulunan Dörtyol Kavşağı’nda “Demokrasi ve Özgürlük” mitingi düzenledi.
Miting; İmralı’daki tecridin kaldırılarak PKK lideri Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması, Kürt sorununun çözümü ve belediyelere atanan kayyımlara karşı yapılıyor.
Mezopotamya Ajansı’nın haberine göre, kadınlar, Özgür Kadın Hareketi (TJA) öncülüğünde Yılmaz Güney Parkı’ndan toplanarak, miting alanına doğru yürüdü.
Batman Belediye Eş Başkanı Gülistan Sönük, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar ve TJA aktivisti Ayla Akat Ata da yürüyüşte yer aldı.
“Tecride karşı kadınlar direniyor” pankartı taşıyan Kadınlar, sık sık Kürtçe “Jin, jiyan, azadî” (Kadın, yaşam, özgürlük) sloganları attı.
Diyarbakır Caddesi ve Hasankeyf Kavşağı’nda bir araya gelen yurttaşlar, “Bu bir halk ikazıdır; belediyeleri boşaltın”, “Kayyıma geçit yok, kayyım talandır”, “Eş başkanlık mor çizgimizdir” ve “Çözüm de muhatap da belli” yazılı dövizlerle miting alanına yürüdü.
Miting, siyasetçilerin konuşmaları ve Kolektîfa Rîtmên Azad’ın sahne almasıyla devam etti.
Hatimoğulları: Belediyelerimize kayyım atayanlar darbecidir
Mitingde konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, 45 yıl önce öldürülen Baman Belediye Başkanı Edip Solmaz’ı anarak sözlerine başladı.
Tülay Hatimoğulları, “O dönem Edip Solmaz’a kurşun yağdıranlar şimdi belediyelerimize kayyım atayan zihniyetin ta kendisidir. O dönemde o kurşunları yağdıranlar daha sonra asker postallarıyla sokaklara inerek, darbe yapanlarla şimdi belediyelerimize kayyım atayanlar aynıdır, darbecidir” dedi.
“Sen kayyımsın, sen hırsızsın”
Hatimoğulları, kayyımlarla halkın seçme ve seçilme hakkının elinden alındığını vurgulayarak sözlerini şöyle sürdürdü:
“Seçimleri ortadan kaldırmak istiyorlar. Bu yönetimlerin adı demokrasi olamaz. Bu yönetimin adı olsa olsa faşizm olur. Bizler faşizme karşı omuz omuza mücadele etmeye devam edeceğiz.
“Êlih’in kayyımı tweet atıyor ve diyor ki; Türkler ve Kürtler aynı kaderi paylaşıyor, aynı umutları yaşıyor. Yalanın daniskası, Êlih halkı burada Êlih halkının umudu anladığı kardeşlik anlayışı senin temsiliyetine zuhur edemez. Sen kayyımsın, sen hırsızsın, sen polis kalkanlarıyla belediyeye zorla yerleştin.
“Halk her seferinde belediyelerimize kayyım atandığı halde oyunu katlayarak, belediye sayısını artırarak bugüne kadar geldi. Bu da siz değerli Kürt halkının ve diğer halkların ortak mücadelesiyle gerçekleşti.”
“İmralı kapılarını açın”
Kürt sorununun çözümüne ilişkin gelişmelere de değinen Hatimoğulları, “Şu an bütün Türkiye bu soruyu konuşuyor ve tartışıyor. Bir tokalaşma ile başlayan ve tam olarak ne istediklerini bilmediğimiz çeşitli gelişmeler var” dedi.
Hatimoğulları, DEM Parti olarak “onurlu bir barışı” desteklediklerini belirterek şunları kaydetti:
“Bizler 40 yılı aşkın mücadelemizi barış için veriyoruz. Bizler bu ülkeye adalet ve demokrasi gelsin diye, halklar arasında bir kardeşlik ve eşitlik olsun diye mücadele ettik. Onlar ne yaptılar, her seferinde Kürdün başını ezmeye kalktılar. Kürt halkıyla dayanışan Türkiye’deki devrimcilerin başını ezmeye kalkıştılar. Ama başaramadılar. Başaramadıkları bu alanda bu meydanda siz değerli halkımız onlara gösterdiniz.
“Buradan Ankara’ya sesleniyoruz: Bizler onurlu bir barış, demokratik zeminde bir çözüme hazır olduğumuzu her fırsatta, her yerde ifade ettik. Bunun için de dedik ki; şayet bu konuda oyun oynamıyorsanız, bu konuda insanların umutlarıyla alay etmiyorsanız, ciddiyseniz, bir devlet ciddiyeti ile davranacaksanız öncelikle İmralı kapılarını açın, Sayın Öcalan dışarı çıksın, mesajını bütün Ortadoğu’ya versin.
“İktidarın küçük ortağının kamuoyuna verdiği mesajlarda eğer ciddiyse, öncelikle bakanlıklarını devreye koysun ve İmralı kapıları sonuna kader açılsın. Sayın Öcalan çıksın, Kürt halkına, Ortadoğu halklarına barışla ilgili mesajlarını versin.”