Van’da 18 gün sonra cansız bedeni bulunan üniversite öğrencisi Rojin Kabaiş’in şüpheli ölümü kadınları ayağa kaldırdı. Meşaleleriyle kent meydanına yürüyen kadınlar, “Yılgınlık yok, direniş var”, “Rojin için adalet” sloganları atarak meclise, yargıya, iktidara ve yerel yönetimlere çağrı yaptılar. Grup adına yapılan açıklamada, Narin ve Gülistan Doku örnek gösterilerek etkin soruşturma talep edildi.
Van’da 18 gün sonra Tuşba ilçesine bağlı Molla Kasım köyü sahilinde cansız bedeni bulunan Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğrencisi Rojin Kabaiş için “Star Kadın Derneği” ile “Emek ve Demokrasi Platformu” öncülüğünde yüzlerce kadın Perihan AVM önünde buluşarak meşaleli yürüyüş yaptı.
“Rojin için Adalet Herkes İçin Adalet”, “Rojin Nerede?” yazılı pankart ile kent meydanına yürüyüş yapmak isteyen kadınlar uzun süre bekletilerek ablukaya alındı. Kitle sözcüleri ve polis arasında gerçekleşen müzakere görüşmeleri sonuçsuz kalınca kadınlar barikatı yüklenerek aştı.
Van’ın işlek caddesinden kent meydanına kadar kadınlar, “Kadınlara değil katillere barikat”, “Jin, jîyan, azadi”, “Yılgınlık yok direniş var” sloganları atarken, “Kadına şiddete hayır” dövizleri ve Kabaiş’in kara kalemle yapılmış fotoğrafı taşındı. Kent meydanında bir araya gelen kadınlar adına açıklamayı Star Kadın Derneği üyesi Zeynep Tağtekin yaptı. Açıklama sonrası 9. Köy’e konuşan kadınlar, yöneticilerden somut adımlar atılmasını istedi.
“Armalar soru işaretleri ile dolu”
Kent meydanına varan grup adına açıklamayı yapan Star Kadın Derneği Üyesi Zeynep Tağtekin, “Ülke kadın ve çocuk mezarlığı olarak anılmaya, kadınlar bu ülkede her gün güvencesiz bir yaşamın içine itilmeye devam ediyor” dedi. Rojin Kabaiş’in 27 Eylül’de daha iyi bir yaşamın kapılarını aralamak için üniversiteye kayıt olduğunu söyleyen Tağtekin, “Bize yıllardır güvenli diye sunulan kolluk kuvvetlerinin elini kolunu sallayarak gezdiği bir kampüsün sahilinde kayboldu Rojin. Kaybolduğu günün ertesinde STK’ların ve kadınların ısrarıyla başlayan arama çalışmaları Rojin’in kaybolması kadar soru işaretiyle doluydu ve biz kadınlar Rojin aranırken en fazla ‘Etkin soruşturma yürütülüyor mu?’ sorusunu sorduk. Çünkü önümüzde izlerinin kaybolmasına izin verilen Gülistan Doku, Narin gibi örnekler vardı. Ve bu ülkede kadınların ve çocukların kaybolması ne kadar kolaysa bulunması o kadar zordu” diye konuştu.
“Kadınları korumak kolluk güçlerinin keyfine bırakılacak bir mesele değil”
Kadınların yaşam haklarına kasteden ataerkil düzene karşı seslerini yükselttiklerini belirten Tağtekin, “Bu mücadele sadece kadınların değil, özgürlüğü ve eşitliği savunan herkesin mücadelesidir. En başta yerel yönetimler kadınları hedef alan her türlü şiddete karşı sıfır tolerans politikası uygulamalıdır. Kadınları korumak, kolluk güçlerinin keyfine bırakılacak bir mesele değildir. Bu şehirde bir kadının canı tehdit altındaysa, bunun sorumlusu tüm sistemdir. Bu yüzden ilçelerinden büyükşehire kadar belediyelerimiz şiddete uğrayan, tehdit edilen her kadının yanında olacak. Şiddet gören kadınlar için sığınma evleri, hukuki destek ve psikolojik danışmanlık hizmetleri artırılırken, kadınların ekonomik olarak bağımsız olabilmeleri için iş imkanları yaratılmalı” şeklinde konuştu.
“Rojin’e ne oldu?”
Kadınların yaşam hakkının, politik bir mesele olarak kabul edilmesi gerektiğini dile getiren Tağtekin son olarak şunları söyledi:
“Devletin ve yerel yönetimlerin görevi, kadınları koruyacak gerçekçi politikalar üretmek ve bu politikaları hayata geçirmektir. Kadın cinayetleri ve kadına yönelik şiddet, bu coğrafyanın kaderi olamaz ve olmayacaktır. Yaşamın her alanında eşit, özgür ve onurlu bir şekilde var olabilmemiz için mücadele etmeye, meydanlarda ‘Gülistan Doku nerede?’, ‘Rojin Kabaiş’e ne oldu?’ demeye devam edeceğiz.”
Açıklama, 5 dakikalık oturma eylemi ile sona erdi.
“Dünyanın her yerinde kadın cinayetlerine dur denilmeli”
Açıklama sonrası konuşan Reyhan Kaplan, kadınların benzer biçimlerde katledildiğini ve bunu kabul etmediklerini belirterek, “Nasıl olur da Rojin sadece 3 gün okula geldikten sonra kaybolup ölü bulunuyor? Artık çocuklarımızı okula göndermekten korkuyoruz. Korku içinde yaşıyoruz. Neredeyse bir günde 20 kadın katlediliyor bu kabul edilmemeli. Sadece bu coğrafyada değil dünyanın her yerinde kadın cinayetlerine dur denilmeli” çağrısında bulundu.
“Şiddete karşı sesimizi yükseltmeliyiz”
Rojin için burada toplandıklarını söyleyen Ruken Turgut da, “Kadınlar olarak barikatı aştık. Biz kadınlar olarak hiçbir zaman susmayacağız. Bizler yolda, üniversitede, sokakta evde gördüğümüz her şiddete karşı sesimiz yükselteceğiz. En temel hakkımız olan yaşam hakkımızı sonuna kadar savunacağız. Bilinçli bir kadın topluluğu oluşturursak kadınlarla bir arada olursak aşamayacağımız hiçbir sorun olmaz” sözleriyle mücadele vurgusu yaptı.
“Yarın ne olacağı belli değil”
Şadiye Aktı ise mevcut yönetimi eleştirerek şu sözlere yer verdi:
“Yönetim neden gözlerini kapatıyor. Yargıda ağır cezalar işlenseydi bu kadın bu şekilde katledilip kaybedilmezdi. Çocuklar öldürülüp tecavüze maruz bırakılıyor. Devletin bunları görmesi ve bu olayları engellemesi lazım. Korkudan kızlarıma sizi üniversiteye göndermeyeceğimi söylüyorum çünkü yarın ne olacağı artık belli değil.”
Kaynak 9.Köy Şehriban Abı