Microsoft, ABD tarihin en büyük ‘kaza’sının yaşandığı Three Mile İsland Nükleer Santrali’nin yeniden açılması için 20 yıllık anlaşma yaptı. Yeni şirketler ve santraller sırada.
Giderek büyüyen yapay zeka veri merkezlerinin devasa enerji ihtiyacı, ABD‘deki eski teknolojili, ekonomik açıdan verimsiz ve yaşanan kazalar nedeniyle risk yarattığı için kapatılan nükleer santrallerin yeniden açılmasını gündeme getirdi.
Başta Microsoft olmak üzere çok sayıda dev şirket, ‘karbon negatif olma’ sözlerini de öne sürerek, enerji ihtiyaçlarını eski santralleri yeniden çalıştırılarak gidermek istiyor.
ChatGPT‘nin arkasındaki şirket olan OpenAI, Beyaz Saray’a birden fazla 5 gigawattlık veri merkezi inşa etme planını sundu. Bu, yaklaşık beş nükleer santralin güç sağlaması anlamına geliyor. Projeye göre, veri merkezlerinin ABD genelinde inşa edilmesi ve benzeri görülmemiş bir veri merkezi dağıtımı olması planlanıyor.
Nükleer enerji, dünya elektriğinin yaklaşık yüzde 9’unu oluşturuyor.
ABD tarihindeki en kötü ‘kazanın’ yaşandığı Three Mile Island yeniden açılıyor
Microsoft, yapay zekanın ihtiyaç duyduğu “aşırı enerji”yi sağlamak üzere nükleeri kullanma planında ilk olarak ABD tarihindeki en kötü nükleer kazanın gerçekleştiği Three Mile Island Nükleer Santrali’nin yeniden açılması için harekete geçti.
Mart 1979’da hatalı bir vanadan su soğutma sıvısının kaybolması sonucu tesisin ikinci ünitesinde aşırı ısınmasına meydana gelmiş; bunun sonucunda da ABD tarihindeki en ciddi nükleer erime ve radyasyon sızıntısının yaşanmıştı. Reaktör, 40 yıldan fazla bir süredir hala devre dışı bırakma aşamasında.
Şirket, 20 Eylül’de, Pennsyvania, Londonderry Township‘teki nükleer tesisin tekrar çevrimiçi hale getirilmesi ve buradan üretilecek enerjiyi satın almak için 20 yıllık bir anlaşma yaptığını duyurdu. ABD Enerji Bakanlığı, santralin yeniden açılması planı için 1,6 milyar dolarlık kredi garantisi vermeyi değerlendiriyor. Tesisin en az 2054 yılına kadar faaliyet göstermesi planlanıyor.
Anlaşmanın bir parçası olarak Three Mile Island’ın ismi, santralin sahibi Constellation Energy‘nin eski CEO’su Chris Crane‘i anmak amacıyla Crane Temiz Enerji Merkezi olarak değiştirilecek. Constellation yetkilileri, yeniden çalıştırmayı planladıkları reaktörün, 1979’daki kazaya karışan ünitenin yanında, ancak ondan “tamamen bağımsız” olduğunu öne sürdü. Şirketin başkanı ve şu anki CEO’su Joe Dominguez, santralin restore edilmesi için türbin, jeneratör, ana güç trafosu ve soğutma ve kontrol sistemlerinin değiştirilmesi veya yenilenmesi de dahil olmak üzere önemli yatırımların gerekeceğini söyledi.
Baltimore merkezli Constellation, 48 eyalette elektrik ve doğal gaz satan ülkenin en büyük enerji şirketlerinden biri. 15 nükleer santrale sahip şirket, ülke çapında kullanılan temiz enerjinin yüzde 10’unu sağladığını söylüyor. Şirketin değeri 2008 mali krizi sırasında çökmüştü. Daha sonra enerji devi Exelon ile birleşmişti. 2022’de Exelon, Constellation’ı devretti.
Constellation’ın hisse senedi fiyatı, Microsoft’un Three Mile Island’dan enerji satma anlaşmasını 20 Eylül’de duyurmasının ardından yüzde 20’den fazla arttı.
Three Mile Island’dan gelen güç doğrudan Microsoft’un veri merkezlerine bağlanmayacak. 13 eyalete ve DC’ye hizmet eden daha geniş bir elektrik şebekesine akacak. Ancak ticari tek müşteri Microsoft olacak.
Veri merkezlerinin talebi 2030’a kadar yüzde 160 artacak
Microsoft, Google, Amazon, Meta ve Apple gibi teknoloji devleri yapay zekadaki patlamayı desteklemek için giderek daha fazla miktarda enerji tüketiyor. Goldman Sachs‘a göre, veri merkezlerinin ABD’de üretilen gücün yüzde 8’ini oluşturması beklendiğinde, talep 2030’a kadar yüzde 160 artacak.
Talepteki artışla birlikte, çevre üzerindeki etki konusunda artan endişeler de artıyor. Google, Microsoft, Meta ve Apple’ın veri merkezi emisyonlarının muhtemelen resmi olarak bildirilenden yaklaşık yüzde 662 – veya 7,62 kat – daha yüksek olduğu tahmin ediliyor.
Nükleer santrallerden enerji temin eden teknoloji şirketlerinin bunu, gaz veya kömür yakarak ortaya çıkan emisyonları kağıt üzerinde silmek için kullanması da bekleniyor.
Başka ‘yeniden açılmalar’ da sırada
Three Mile Island anlaşması, buzdağının sadece görünen kısmı. Anlaşma, ABD’deki kullanılmayan nükleer santralleri yeniden canlandırmaya yönelik daha geniş kapsamlı bir çabanın parçası olarak görülüyor.
2012’den bu yana, ABD’deki bir düzineden fazla nükleer santral, büyük ölçüde ekonomik zorluklar nedeniyle kapatılmıştı. Bugün, 54 ABD santrali faaliyette olup toplamda 94 reaktör çalıştırılıyor.
Şimdi bu durum değişiyor gibi görünüyor. Nükleer enerjinin yeniden canlanması, karbon ayak izini azaltmak isteyen yapay zeka veri merkezlerinin ve teknoloji şirketlerinin artan enerji talepleri tarafından yönlendiriliyor.
Michigan, Covert‘ta 2022’de kapatılan 805 megavatlık bir tesis olan Palisades Nükleer Santrali de yeniden açılmak üzere. Florida‘daki enerji şirketi Holtec International, tesisi yeniden açmak için başvuru yaptı. Santralin yeniden işlev kazanması ABD Enerji Bakanlığı’ndan (DoE) alınan 1,5 milyar dolarlık koşullu krediyle destekleniyor ve bu enerji AI için de kullanılacak. Palisades santralinin 2025’in sonlarında yeniden açılması bekleniyor.
Girişimler sadece mevcut tesisleri yeniden başlatmak veya genişletmekle ilgili de değil. OpenAI CEO’su Sam Altman tarafından desteklenen Oklo dahil birkaç başka girişim de sırada.
ABD yönetiminden tam destek
Enerji Bakanlığı’nın yeni bir yazısında ayrıca ABD nükleer gücünün yeniden canlanmasından da bahsediliyor. Yazıda, 2030 yılına kadar ABD şebekelerinde 25 gigavatlık yeni veri merkezi öngörülürken, bu merkezlerin nükleer santrallerin yakınına yerleştirilmesinin “ideal bir çözüm” olduğu belirtiliyor.
Ancak ABD’nin yeniden nükleer enerjiye dönüş yapmasının tek nedeni yeni teknolojiler değil. Yaklaşık 15 yıldır duraklama döneminde olan Amerika’nın elektrik tüketimi, iklim değişikliğine bağlı daha sıcak yazlar, elektrikli araçlar ve veri merkezleri gibi çok sayıda nedenle artıyor.
New York’taki İklim Haftası’nda dünyanın en büyük bankaları ve finans kuruluşları da 2011 Fukuşima felaketinin ardından hızla azalan nükleer enerji sapasitesini 2050 yılına kadar üç katına çıkarmayı hedefleyen COP28 iklim hedefini destekleme sözü vermişti.
ABD’de, Başkan Joe Biden‘ın Enflasyon Azaltma Yasası’ndan ve iki partili altyapı yasasından gelen sübvansiyonlar da nükleer enerjinin bu yeniden canlanmasını destekliyor.
Eski santralleri güvenli hale getirmek mümkün mü?
Nükleer enerjinin canlandırılması, güvenlik endişelerini de yeniden gündeme getirdi.
Three Mile Island kazası Amerikan halkı üzerinde kalıcı bir etki bıraktı. 2011’de bir tsunaminin neden olduğu Fukuşima felaketi, özellikle doğal afetler ve öngörülemeyen olaylar karşısında nükleer reaktörlerin güvenliğiyle ilgili korkuları alevlendirdi ve Japonya kalan 48 nükleer santralinin hepsindeki faaliyetleri faciadan sonra askıya aldı. Ancak bunlar kısmen gaz ithalatına olan bağımlılığı azaltmak için kademeli olarak tekrar devreye alınıyor.
Modern reaktörlerin sağlam güvenlik sistemlerine rağmen, eskiyen altyapı konusunda da endişeler bulunuyor. ABD’deki nükleer santrallerin çoğu onlarca yıllık ve bunları yeniden başlatmak kapsamlı güvenlik kontrolleri, bakım ve modernizasyon gerektiriyor. Uzmanlar, bu eski santrallerin modern ihtiyaçlar için uygun olmayabileceğini ve önemli yükseltmeler olmadan bunları yeniden başlatmanın riskli olabileceğini savunuyor.
Santrallerin kapatılması planlandığı ve bu nedenle güvenlik kontrolleri durdurulduğu için, düzenleyiciler ve şirketler şimdi santrallerin devre dışı bırakılması kararını geri almak için karmaşık bir lisanslama, denetim ve çevresel değerlendirme sürecini yönetmek zorunda.
Diğer şeylerin yanı sıra, reaktörlerindeki uranyum yakıt çubukları değiştirildikten sonra tesislerin güvenli bir şekilde çalışabilmesini sağlamak için güvenlik kontrolleri gerekecek. Palisades yeniden başlatma panelinin eş başkanı ve Maryland, Rockville’deki NRC Nükleer Reaktör Düzenleme Ofisi’nde müdür yardımcısı olan Jamie Pelton, “Bu tesisler devre dışı bırakıldığında, radyoaktif yakıtları çıkarılıp depolandı, bu nedenle tesislerin artık pek çok titiz teknik şartnameye uyması gerekmiyor” diyor.
Bu güvenlik düzenlemelerini yeniden yürürlüğe koymak kolay bir iş olmayacak: Standartları karşılamak için altyapının dikkatlice denetlenmesi gerekecek. Kapatmalardan bu yana aşınan tesislerdeki tüm metalik bileşenler, enstrümantasyon ve kontrollerde kullanılan teller ve kablolar dahil değiştirilmesi gerekiyor.
Ayrıca tesislerin yakıt çubukları suyu ısıtırken üretilen buhardan elektrik üreten türbin jeneratörlerinin de korozyon olması riskine karşı yakından incelenmesi zorunlu.
‘Taze’ nükleer yakıt kaynağı sıkıntısı
Santraller yeniden başlama tarihlerine yaklaşırken, operatörleri tam olarak faaliyete geçmiş santrallerin bile karşılaştığı bir zorlukla da uğraşmak zorunda kalacak: Taze nükleer yakıt kaynağına ihtiyaç.
ABD nükleer kamu hizmetleri şirketleri, uzun zamandır gerekli ham sarı kek uranyumunun çoğunu ve nükleer reaktörlerin yakıt çubuklarında kullanılan izotop olan uranyum-235’i ayıran ve zenginleştiren hizmetleri satın almak için uluslararası pazara güveniyor.
Rusya, ülkenin 2022’de Ukrayna’yı işgal etmesinden sonra bile Rusya bu hizmetlerin önemli bir uluslararası tedarikçisi oldu. Ancak, Rusya’ya olan bağımlılığını en aza indirmek için ABD, DoE’nin yurtiçinde zenginleştirilmiş uranyum satın almak için 3,4 milyar dolar teklif etmesiyle kendi tedarik zincirini oluşturuyor.
Ancak ABD’de kapatılan nükleer santrallerin pek çoğunun yeniden başlatılması muhtemelen olmayacak. Kapatılan her ABD santrali kolayca yenilenebilecek kadar iyi durumda değil ve bunlardan bazılarını yeniden açma fikrinin çok fazla dirençle karşılaşacağı öngörülüyor. Örneğin, 2021’de kapatılan New York‘taki Indian Point Enerji Merkezi‘nin kente yakınlığı nükleer karşıtlarının yoğun eleştirilerine neden oluyordu.
Ancak bu, tüm bu sahaların kullanılmadan kalacağı anlamına gelmiyor. ABD’li yetkililer bir seçenek olarak eski nükleer santrallerin bulunduğu sahalara, mevcut iletim hatlarından ve altyapıdan faydalanmak için gelişmiş reaktörler (geliştirilmiş güvenlik özelliklerine sahip büyük reaktörler ve yenilikçi tasarımlara sahip küçük modüler reaktörler dahil) inşa etmeyi planlıyor.